21 MART DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ21 MART DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ Orman kara ekosistemlerinin en büyüğü ve en karmaşığıdır. Ormanlar, ağaçların yanı sıra ağaççıkları, çalıları, otsu bitkileri, mantar ve likenleri içerirler. Memelileri, kuşları, sürüngenleri, böcekleri, diğer eklembacaklıları, solucanları ve mikroorganizmaları barındırırlar. Yeryüzündeki pek çok orman, gezegenimiz tarihinin canlı birer anıtıdır. Yeryüzünde karaların %31’i ormanlarla kaplıdır. Havadaki karbondioksiti emerek, yaşam için ihtiyaç duyduğumuz oksijeni üreten ormanlar aynı zamanda karasal biyoçeşitlilik açısından zengindir. Ormanlar, yağışları yavaş yavaş toprağa sızdırarak yağış sularının yüzeysel akışa geçmesini ve sel oluşumunu önler yani sellere karşı mücadelede etkilidir, ayrıca yağmur suyu hasadı sağlamış olur. Bu sebeple ormanlar odun hammaddesi üretiminin yanında aynı zamanda su kaynağıdır. Güneş ışığına ulaşmak amacıyla ağaçlar dallanır, budaklanır, gölge oluşturarak serinlik sağlar, bölgesel sıcaklılarda dengeyi muhafaza eder. Karbondioksiti emerek karbon depolar ve küresel ısınmaya karşı etkili olurlar. Kirli toprağı ve havayı temizleyen ormanlar gürültü problemi için de bariyer oluşturur. İnsanlara besin kaynağı sağlayan ağaçlar dışında, hayvanlar için de besin zincirinde önemli yer tutar. Canlılar günlük ve mevsimlik değişikliklere uyum sağlarlar ancak yetişme ortamının dengesini temelden bozucu dış etkenlerle dengenin bozulması halinde ekolojik sistemin yaşama birliği yok olur. Örneğin ağaçlar kesildiğinde kök ve kütük sürgünlerinden gelen ve dökülen tohumlardan yetişen genç orman bir süre sonra bozulan dengeyi yeniden sağlar. Eğer ağaçları kesilen bir orman ekosisteminde otlatma yapılırsa, oradaki ağaçlar bir daha yetişmeyecekleri için eski dengeyi tekrar kuramazlar. Toprağın taşınıp, sığlaşması da bu ormanı yenileme imkânını yok eder. Eğer ağaçlan kesilen orman alanı sürülüp tarım alanı haline getirilirse, yamaç arazideki toprak taşınması ve toprağın sığlaşması bu açma tarım alanlarında yeniden orman yetiştirme imkânını yok eder. Taşınan toprak giderek sığlaştığı için verimini kaybeder ve tarım yapılamaz olur. Sonunda bu ormandan açma tarla, terkedilmiş verimsiz bir alana veya kayalık bir araziye dönüşür. Bu sebeple orman ekosisteminin varlığı ve dengesi, yetişme ortamının yeterliliğine ve dengesinin devamlılığına bağlıdır. Yetişme ortamının dengesini bozacak her etki ormandaki canlı toplumlarının verimliliğini veya varlığını olumsuz etkilediği gibi, ormanın ve uzak çevresindeki diğer kara ekosistemlerini (tarım, otlak, yerleşme, sanayi vb.) ve su ekosistemlerini (akarsu, göl, baraj, deniz) de olumsuz olarak etkiler. Kısacası ormanlar, yiyecek, ilaç, yakacak, barınak sağlamak yanında yeryüzünün suyunu temizleyen, karbonunu depolayan ve iklimini koruyan çok önemli hizmetleri sunarlar. Öyle değerlidirler ki, ulusal ve uluslararası yasalarla korunurlar. Ormanların korunması, çevremizin ağaçlandırılması hem yurdumuz hem de dünyamız için çok önemlidir. Bu nedenle her yıl 21-26 Mart tarihleri arası orman haftası olarak, 21 Mart ise Dünya Ormancılık Günü olarak kutlanır. Bu kapsamda çevremizi ve ormanlarımızı korumak adına Üniversitemiz Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen çalışmaların bir parçası olarak, 2023 yılı Mart ayında İlahiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi ve Teknikler Bilimler Meslek Yüksekokulu binalarında toplam 3.620 kg kağıt atık kaynağında ayrı halde toplanarak üretimde yeniden değerlendirilmek üzere ekonomiye kazandırıldı. Böylelikle yaklaşık 70 ağacın kesilmesi önlenerek, 9 m3 çöpdepolama alanından kazanıldı. 620 kg sera gazının atmosfere karışması engellenerek, %40 oranında enerji tasarrufu elde edilmiş oldu.
Bu içerik 20.03.2023 tarihinde yayınlandı ve toplam 350 kez okundu.
|